Tuesday, November 6, 2012

Buseto ve kardeleni

Kardelene bayılıyorum ya da ona aşığım ya da ona tapıyorum ya da onsuz yasamak çok zor. Reyhana oturduğum hiç siparişim bile alınmadan önüme geliyor. Bir bakıyorum ona söyle bir çeviriyorum tabağı. İlk olarak en üstten bir parça sonra kremadan sonra kekten bir parça alıyorum. Sonra hızlanıyorum onunla bütünleşiyorum. Top patlasa duymuyorum. Yiyorum yiyorum yiyorum ve mutluluğun hadsafhasina ulasınca duruyorum ama birde bakıyorum ki son bir lokma son bir çatal kalmış tabakta. İcim sıkılıyor kalbim daralıyor. Onu yavaş yavaş yavaş 10 çatal sonucunda bitiriyorum ve ayrılıyoruz. Ona yarın görüşürüz diyorum içimden o da yine gel diyor bana. Ertesi gün yine geliyorum o da geliyor. Tabağı çeviriyorum bakıyorum harika görünüyor. Gulusuyoruz ve aynı ritüeli uyguluyoruz.

Eğer bir gün kardelen yerseniz o zaman anlayabilirsiniz beni ama asla bu denli sevemezsiniz onu çünkü bu bir buseto ve kardelen hikayesi...