Bazen yalnizsindir iste... Tanıdık suratlardan uzaksindir. Her gün uğradığın reyhan yoktur mesela. İstemeden gelen kardelen ve yeşil cayın, gülümseyen tanıdık suratlar, hal hatır sormalar... Bakkal minik nutellalari sadece sen alıyorsun diye getiriyorum küçük kiz demez sana her sabah... Aksam tokum diye ikna edemezsin anneni ya da baban tahtakurum benim diye sarılmaz sana... Esseti camdan bakmaz sana göremez artık seni... Ya da deden tıkır demez sana... Kapı açılınca kucağına atlayan kuzenlerin cok uzaktadir uzakta... Dostum pek ise buluşmaz benimle hafta da bes gün ,bıkmadan her seferinde cok konuşsak da...Tea potta sıcak bir cay cok uzaktir artık... Fransız Kültür'de ki gülen güzel suratlarda... Okula gidip sınır bile olamazsın dalga bile geçemezsin ağız tadiyla... Her Pazartesi kircicegine gidip mercimek çorbası içmekte yoktur artık...
Tek kişilik yemekler pişirmeye çalışırsın yaptigin her yemek yalnizdir aslinda, tanıdık suratlar bulmaya en olmadı yaratmaya çabalarsın. Her aksam izmire giderken su valize ne koysam diye uyuyakalirsin gitmene 25 gün olsa da. Bir reyhan arar durursun yoktur ama yoktur. Bazen o koca kalabalıkta kimse yoktur seni anlayan çığlık atsan duyan. Her şeyi yapan sen olursun: okula giden, yemek yapan, bulaşık yıkayan, çamaşır yıkayan, gezen, eğlenen, alışveriş yapan, yığılan...
Ha desen gidemezsin iste gitmek bile bir gün...
Ama olsun evime, hayatıma geliyorum, bes gün bile olsa...
Biliyor musunuz bu hayatta ki en tatlı sey tanıdık suratlar... Hayatta ki en önemli sey bu aslında...
Şimdi bana yeni suratlar tanıdık suratlar...