Friday, January 25, 2013

Les antiquites

İsin en ilginç kısmı su an da bu postu dersten yapıyorum. Ve basıma gelen en kötü sey slaytlarda resimler var ve hocamız durmadan anlatıyor ve ben anlıyormuş gibi arada onun suratına ve slayta bakıyorum. İçler acısı :) en azından artık Fransa'da ulusal antika yı anlattığının farkındayım :) ve isin en tatlı kısmı da yaşadığım rahatlık... Çarşamba gunu ilk dersime girdim ve sevgili hocam nerdeyse bana sadece derse gel, dinle anlamaya çalış hepsi bu dedi. Bu durumda teşekkürler alexis. Perşembe gunu sabah dersim arkeometriydi ve hocam yine genc bir İngilizce konuşan ve ingilizce kaynakça verendi. Saat 10 da ki dersimin hocası ise beni benden aldı! Bize vereceği makale calisma ve sunma ödevi sırasında konular arasında Türkiye den izmir, hieropolis ve nysa da vardı. Siniftakilere izmiri o kadar güzel anlattı ki! İki kültürün birleştiği, etrafında bir sürü antik kent olan güzel bir kent... Ve sonra sordu izmirin antik ismini hatırlıyor musun diye gururla smyrna dedim ve orada yaşadığımı söyledim. O da cok şanslı olduğumdan bahsetti. Sansliydim... Ardından minik basit bir Exposé aldım ondan ve fransızca yapacagım sunumum Şubat'ın 28 inde. Öğleden sonra ki ders ise anlaması cok zor bir ortaçağ dersiydi. Ondan alacağım Exposé de Türkiye ile ilgili olacak! Ve bugun ki ders ise ao! İsin en komik kısmı suratıma bakıp anlatması ve basımı sallamam :) sanırım artık bekle beni Paris!

Bugun Bordeaux ya çığ düşmüş ben kar sanmıştım. Okulda edindiğim arkadaslarım ise beni duzeltip onun kar olamadığını söylediler. Sanırım okuldan kızlarla yavaş yavaş arkadaşlık etmeye başlıyorum.


A demain...