Sunday, February 22, 2015

Bilmiyorum.
Sen biliyor musun.
Bazen sadece başımı sola doğru çevirirken görebildiklerimi görmek istiyorum. 
Bazen bilmek değil sadece farketmek istiyorum. 
Bazen nerde olduğumu sorgulamak değil, nerde olduğumu anlamak istiyorum. 
Ve çoğu zaman bilmek değil bilmemek istiyorum. 
Bir yıldız görmeyeli çok uzun zaman oldu. 
Ayı görmeyeli de epey. 
Daha önce bu kadar zaman olmuş muydu bilmiyorum. 
Sadece anlıyorum. Anlıyorum. 
Anlamlı düz gülümsemelerim var. 
İlk defa her parçamla anlıyorum. 
Bilmeme gerek yok. 
Bilmek istemiyorum. 
Sadece anımı anlıyorum. 

Friday, February 13, 2015

You can never replace anyone because everyone is made up of such beautiful specific details. You can never replace anyone, what is lost is lost.

Tuesday, February 10, 2015

Uzak bir köşede bıraktığım bir gülümsemenin bazen beni bulduğuna inanıyorum. Bir kahvede bir köpükte bırakmışım belki, en fazla kahve köpüğünü parmaklayarak yemeyi severim ben ve tam o anda şaşkın bir utançla hiç tanımadığım bir yabancıya yakalanırım. Mahçup gülümserim. O masaya bir düz gülümseme bırakırım. Ya da koşarken bir sincapla karşılaşırım, aslında ne kadar da fareye benzediğini tartışırken içimden yine de düz dudaklarla bakarım. Her yere bir gülümseme bırakırım. Her toprağa. Her anıya. Her zaman mutlu değildir gülümsemelerim bazen sakindirler, anlamlı ya da anlamsız. Nişanyana kar yağmış. Çatılarını gördüm beyaz beyaz mürver şuruplu evlerin. Kendi karlarımın içinden bakarken onlara düz bir gülümseme yakaladı beni. Bir zamanlar mürver şuruplu bir evde huzurluymuş gülümsemelerim. Nar zamanıydı, nar suyu içememiştim lakin bir mürver şuruplu evden muskat almıştım. Velhasl işte mürver şuruplu evlere kar yağmış..