Saturday, November 30, 2013

movement of your breast


 What you have in your hands is life, what we call as life is moments. What we mean as a moment is an inhale. So go on with a huge breath; with your only habit with your best attitude. Take a long, huge breath! As an old memory from your childhood, as an old habit which you carry since your birth! As a long life, as a live life. Not the future or not the past, enjoy the movement of your breast. My only habit is my breath, only think that we need to search as an habit is our breaths. Go on; enjoy the movement of your breast!




Friday, November 29, 2013

minik


Aslında hayat minik minik şeylerden oluşur ve sen bazılarını seçersin onlar büyük olur.



Wednesday, November 27, 2013

Ve hayat


 Bazen hayat seni bulunduğun yerden alıp başka bir yere koyar ve der ki '' sen buradan devam et ''.




Tuesday, November 26, 2013

yesterday-tomorrow


 He said, '' There are only two days in the year that nothing can be done. One is called yesterday and the other is called tomorrow , so today is the right day to love, believe, do and mostly live. ''





Sunday, November 24, 2013

barbecue sauce


Don't worry, i have barbecue sauce on my shirt too.



korku


 İnsanlar korku içinde yaşadıklarında, yaşamları çok canlı olmaz. Korku onları yarım bırakır, felç eder. Köklerini koparır, tüm ağırlığını, tüm benliğini hissetmene izin vermez. İnsanları cüceleştirir, spiritüel cücelere dönüştürür. Büyümek, cesaret gerektirir, korkusuzluk gerektirir. Korku içinde olan insanlar, bilinenin ötesine geçemezler. Bilinen, bir tür rahatlık, güvenlik ve emniyet hissi verir, çünkü bilindiktir. Kişi her şeyin farkındadır. Kişi, onunla nasıl baş edeceğini bilir. Kişi, neredeyse yarı uyuklar bir şekilde onunla başa çıkabilir; uyanık olmasına gerek bile yoktur. Bu bilinenin verdiği rahatlıktır. Bilinenin sınırlarını aştığın anda korku başlar, çünkü şimdi cahil olucaksın, şimdi ne yapacağını, ne yapmayacağını bilemeyeceksin. Şimdi kendinden o kadar da emin olamayacaksın, hatalar yapabilir, yanlış yola sapabilirsin. İnsanları bilinene bağlayan bu korkudur ve bir insan bilinene bağlandığı anda, ölmüş demektir. Yaşam sadece tehlike içinde yaşanabilir, onu yaşamanın başka hiç bir yolu yok. Yaşam olgunluğa, büyümeye sadece tehlike ile ulaşabilir. İnsanın maceraperest olması, bilinmeyen için bilineni riske atmaya hazır olması gerekir. Ve insan özgürlüğün ve korkusuzluğun keyfini tattı mı, asla pişman olmaz, çünkü o zaman maksimum seviyede yaşamanın ne anlama geldiğini bilir. Ancak o zaman kişi yaşamın fenerini iki ucundan yakmanın ne anlama geldiğini bilir. Ve bu yoğunluğun tek bir anı bile, ortada yaşamanın sonsuzluğundan çok daha tatmin edicidir.




Saturday, November 23, 2013

grope in the dark


 Early morning and a cloudy sky… There is a little-huge girl and a huge one and half year which that girl has been trying to survive. Breath is not enough, little sunshines between the clouds are not more enough.. Trying to grope in the dark; maybe i am not strong enough, not anymore strong enough…




...


Bana müsaade...



Friday, November 22, 2013

transfigure


 I began to understand that suffering and disappointments and melancholy are not to vex us or cheapen us or deprive us of our dignity but to mature and transfigure us. 





Thursday, November 21, 2013

What to be?


Be fearless
Be honest
Be generous
Be brave
Be poetic
Be open
Be free
Be happy
Be inspiration


Wednesday, November 20, 2013

Bunu araştır


İşte belki de yoga derslerimizin en sevdiğim anı bu sözü duyduğum an, araştır; bu senin araştırman olsun. Bedeni araştır, ruhu araştır, sınırlarını araştır, tüm bunları yaşarken nelerle karşılaştığını araştır ya da sadece araştır. Sanki bugüne kadar kendime, bedenime, ruhuma, yaşantıma ya da tüm bu yaşantıyı paylaştığım insanlara bu denli önem verip de araştırmamışım gibi hiç bir şeyi. Sanki bu ana kadar sadece koyduğum hedeflere dik ve istikrarlı yürümeyi araştırmışım ve ben dahil hayatımda ki her şey bir figüran olmuş gibi. Peki ya şimdi? Durmuş araştırıyorum. Sessizliği, kahvenin minik bir nefesle nasıl kıpırdandığını, mumun alevini, kedilerin keskin bakışlarını, kocaman gemilerin süzülüşünü, en sevdiğim pastanın kremasını, bulutların nasıl bu kadar sessiz ama ani uzaklaştığını, bacağımı omzumun üzerine alıp alamayacağımı, macaron yemeden yaşayıp yaşayamayacağımı, aslında tek alışkanlığımın nefesim olduğunu, bırakmayı, bazense bırakmamayı, isteklerimin arzularımla olan farkını ve evet bazen de gözkapaklarımı nasıl bu kadar hızlı açıp kapadığımı… Eğer sizde hala bilmiyorsanız araştırmayı eminim çok garip geliyorum size, çok anlamsız bu sözlerim. Eğer birgün araştırmayı seçerseniz karşılaşacaklarınızdan korkmadan, işte o zaman siz de garip geliceksiniz başkalarına. 
Şimdi oturup tüm bunları bana yaşatan lokum hocamın o mükemmel enerjisini araştırıyorum ve evet biraz da somutlaşıp cookie tarifi bakıyorum. Biliyorum bırakırsak daha güzel olucak. Minik bir bumerang gibi fırlattığımız, yolladığımız, usulca gitmesine izin verdiğimiz her şey üzerinde ki olumsuzlukları bırakıcak aynı bizim gibi bırakmayı araştırıp özgür kılınıcak. Hadi bu akşam biraz araştırın ve garip kılın kendinizi.

Tüm gariplere dev gibi bir gülümsemeyle, Namaste :)









n'est-ce pas?


Je n'ai pas peur de la route
Faudrait voir, faut qu'on y goute

Le vent nous portera

très simple, n'est-ce pas? 





Monday, November 18, 2013

how meaningful you are!



 My soul recognizes your soul, i honour the light, love, beauty, truth and kidness within you because it is also within me, in sharing these things there is no distance and no difference between us, we are the same, we are the one.

Namaste…





Sunday, November 17, 2013

necessity


That's right; I am full of love, full of life and full of huge smiles. I just need a little bit oreo, some cashews, some milk, an amelie soundtrack, a book, a mat and a huge breath. 

I think we are doing very well! 

And you? Maybe you need a little bit oreo, some cashews, some milk, an amelie soundtrack, a book, a mat and a huge breath? 

Have you ever asked? 



Saturday, November 16, 2013

zencefil



Zencefil tadında bir hayat olmaması dileğiyle! Namaste :)




Friday, November 15, 2013

let it go


Let the all the things that you have go. Let them go. 
Your fears, your tears, your loves, your smiles, your memories, your plans, your evil which you carry behind your back, your angel which you carry under your head…
Just sit next to the river and watch how it flows…
Close your eyes let the all the things that you have go.
Flow with the river and wait for the end of the fall.
Wait for after the fall.





Wednesday, November 13, 2013

inner guru


Whenever i hear anyone speak the words…
Life is supposed to be…
My inner guru farts.




Monday, November 11, 2013

How the light gets in



 It was never about being a perfect me. It was always about being perfectly here, perfectly yourself, in all your divine strangeness. Forget your perfect offering sings Leonard Cohen. There is a crack in everything. That's how the light gets in.



Saturday, November 9, 2013

Friday, November 8, 2013

even


It's okay sweetheart, even the sky cries sometimes!



Wednesday, November 6, 2013

yaşamak


 Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak, herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak… ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak… Müthiş bir can sıkıntısına ve melankoliye düşmemek için ne kadar gayret gösterdiğimi görmüyor musun? Farz et ki biz, biz değiliz. Burayı dolduran bir sürü insandan biriyiz. Zaten onların da bakalım hepsi göründükleri gibi mi? İstemiyorum. Kendimi herkesin akıllısı veya duygulusu yerine koymak istemiyorum.

Ben olmak istiyorum. Yağmurda kaybolmak her şeyi kaybetsem de yine ben olmak.






simplicity



 Power is in tearing human minds to pieces and putting them together again in new shapes of your own choosing.



Tuesday, November 5, 2013

losing


 And after that all you just start to lose. First proud, then memories; good and the bad ones, after that your love, your sadness, your tears and your smiles… Is that a new start? Not yet. But time passes and i am losing.





Monday, November 4, 2013

time



There is no time for death.
The ocean cannot leave the ocean. 
Only the imagination of a separate wave dies. 

Death is not an event in time,
but the waking up from time.





Sunday, November 3, 2013

being thankful


 Bazen hayatta Buseto olmanız değil, sizi Buseto yapanlar önemlidir.  Eğer insanları biraz olsun gülümsetebiliyorsam benim başarım değil bu, sizin. Siz lokum dostlarım o masa etrafında toplanıp benimle şapşal şapşal gülümsediniz.Bir kahkahalık anı daha yarattık. Siz oldukça benim Busetoluğum bitmez, Biz oldukça Busetoluk günlerimizin hiç sonu gelmez. İyi ki hayatımdasınız. Sizin sayenizde bugün yine güneş var gökyüzünde ve yine sizin sayenizde gelen her kara bulut gidicek.  Lokum Buseto'dan Lokum dostlarına dev gibi bir teşekkür. İyi ki ama iyi ki varsınız!!


























   

Friday, November 1, 2013

i can't


You could stay!
What an idea! what a mad, crazy wonderful idea! but i can't…





Make a left or make a right


We could get lost in this city
We could forget how to make our way home
We could fall hard in this city 
We could get lost we could get lost 

Let the crowd just push on past

We don't have to go that fast 
We can disregard every sign
Don't care what we leave behind

They might wonder where we are

We might lose sight of sun 
When it gets a little dark out there
Just don't let go of my hand

Lets not take another cap

There is a welcome world outside 
Let me walk with you, we will take our time
Make a left or make a right 

I could get lost