Monday, June 30, 2014

Sunday, June 29, 2014

tholos


Gitmek lazım gelir. Belki kaçmak belki gitmek; sanki tüm yolda önemli olan tek şey o rüzgarın yönünü karşından alıp arkana çekmek. Her gidiş bir kaçıştır. Bazen sahip olduğumuz yaşamdan, bazen anlardan, bazen anılardan, bazen gülümsemelerden, bazen ağlamalardan, bazense heyecanlardan. Ya da o kadar doğal olur ki kaçışımız biraz nefes almak için çıkarız. İnsan her gidişin bir kaçış olduğunu kabullendiğinde alabilir rüzgarı arkasına. Karşısına aldığı rüzgarın onu ne denli yorduğunu anladığında kaçabilir, gidebilir yalnızca. Geçicem tholosun ortasına, her haziran sonu yaptığım gibi iki denizin kavuşmasını izliycem. İki deniz; iki ayrı yönüm demek bana. İki ayrı hissim, iki ayrı busem, iki ayrı nefesim, iki ayrı bedenim.. Bu sefer daha bir huzurlu çıkıcam yeni yoluma; gitmem lazım diyebilicem kendime, güzel olucak. Güzel günler yakında.. Şimdiyse iki denizin tholosunda, karianın değil antik dünyanın en eşşiz noktasında kendi mukayesemi yapabilmek için çıkıyorum yola. Her yeni yol bir gidiştir, kaçış, ayrılış. Her yeni yol bir başlangıç. Tam da bu yüzden gitmeliyiz olric. Almalıyım seni kucağıma ve yazmalıyım istedikçe ruhum bunu! Anlatmalıyım, çözülmeliyim. Kendime sarılıp gitmek zorundayım gitmeliyim demeliyim. 

Yeni yolun keyfinde, iki denizin kesişmesinde, lotusa oturmuş Buse..

Saturday, June 28, 2014

Breathe


Çünkü mutluyuz Olric.
Almışız Akdeniz' i karşıdan karşımıza.
Biraz güneş var.
Varsın Calvino okuyalım bu ara.
Çillerimiz artmış.
Denizin içinde lotusa oturmak kolaylaşmış.
Sular durulmuş.
Sakinlik çökmüş.

Breathe.
Love.
Fess up when you fuck up.
Breathe more deeply.
Love more fully.
That' s it.



Saturday, June 14, 2014

the greatest


The greatest change seems to happen. When we stop trying to change and sink creatively into the mystery of the moment. The greatest transformation seems to happenWhen we stop looking for the ‘solution’ and end the war with the non-existent ‘problem’. The greatest healing seems to happen. When the ‘healer’ gets out of the way and all of life’s energies are allowed to flow freely.




Thursday, June 12, 2014

Differences

Isn't it funny how day by day nothing changes, but when we look back everything is different. Joy of being aware of differences..

Wednesday, June 4, 2014


Noap, i never forget it. Its just the way how i eased my pain. Missing, i am missing my missing parts. If could just see the shadow how weird i could hug. Here is the consequences of my life..

Tuesday, June 3, 2014

Eklem


Eklem ağrısı gibi.. Evet evet eklem ağrısı gibi! Hani bahsederler ya bebekken olurmuş; hani kemiklerimiz oluşmaya, gelişmeye başladığı sırada olan evet o. Evet evet hani şu omuriliğimizin oturması anı, hali. Ağlamalar, bağrınmalar, çözülemeyen ve sadece geçmesi umulanlar! Tam da onlardan işte. Gelmişim bu yaşa hala oturtamamışım omurgamı. Kedi, inek duruşu yapmamdan belli! Nedense şu son iki senedir yaşadığım bu karmaşa halini, gelgitlerimi, yorgunluklarımı, sebepsiz mutluluklarımı ya da mutsuzluklarımı tam da bu ağrılara benzetir oldum.  Tek farkı boyum uzamıyor bu sefer ya da yok gelişen kemiklerim. Omuriliğime gelicek olursak farklı yollar denemeye başladım; bacağımı omzuma alıyorum artık. Hayatın bu dönemini hatırlamak istediğimde okuyacağım bu yazı, geçirdiğim bu sebepsiz sancıları tanımlayacak bir gün bana belki de. Değişiyorum.. Ve bu sefer yaşadığım bu sancıların değişmemden ötürü olduğunu biliyorum. Eminim ki kuyruğundan yakaladığım o kertenkeleler içinde zordu kabuklarını bırakmak. Çocuktum kabuklarını toplardım!! Şimdi çok daha iyi anlıyorum. Bu süreç içerisinde daralan nefesimden sorumlu tuttuğum hiç bir anım yok artık. Kabulleniyorum.. Ve aynı hayata yeni gelmiş bir Buseyken başımda ağlamalarımı dinleyen ama durumu kabullenip tek çözümün geçmesi olduğunu bilen bir anne gibiyim. Sakin.. Ve şimdi bana zaman göstericek bu değişimi, nelerin değiştiğini..


Bacağı omzunda Buseden sevgilerle

non


Quand j' ai regarde je n' ai vu pas ou quand j' ai vu ce n'est pas le temps exactement que j' ai regarde. Deux sens pour nous; comprendrons ou non et de temps en temps nous comprendrons mais choisissons non. Comme vous voulez.. Nous nous donnerons l'inspiration d'aller ailleurs. Voici, choisissez non.