Tuesday, June 3, 2014

Eklem


Eklem ağrısı gibi.. Evet evet eklem ağrısı gibi! Hani bahsederler ya bebekken olurmuş; hani kemiklerimiz oluşmaya, gelişmeye başladığı sırada olan evet o. Evet evet hani şu omuriliğimizin oturması anı, hali. Ağlamalar, bağrınmalar, çözülemeyen ve sadece geçmesi umulanlar! Tam da onlardan işte. Gelmişim bu yaşa hala oturtamamışım omurgamı. Kedi, inek duruşu yapmamdan belli! Nedense şu son iki senedir yaşadığım bu karmaşa halini, gelgitlerimi, yorgunluklarımı, sebepsiz mutluluklarımı ya da mutsuzluklarımı tam da bu ağrılara benzetir oldum.  Tek farkı boyum uzamıyor bu sefer ya da yok gelişen kemiklerim. Omuriliğime gelicek olursak farklı yollar denemeye başladım; bacağımı omzuma alıyorum artık. Hayatın bu dönemini hatırlamak istediğimde okuyacağım bu yazı, geçirdiğim bu sebepsiz sancıları tanımlayacak bir gün bana belki de. Değişiyorum.. Ve bu sefer yaşadığım bu sancıların değişmemden ötürü olduğunu biliyorum. Eminim ki kuyruğundan yakaladığım o kertenkeleler içinde zordu kabuklarını bırakmak. Çocuktum kabuklarını toplardım!! Şimdi çok daha iyi anlıyorum. Bu süreç içerisinde daralan nefesimden sorumlu tuttuğum hiç bir anım yok artık. Kabulleniyorum.. Ve aynı hayata yeni gelmiş bir Buseyken başımda ağlamalarımı dinleyen ama durumu kabullenip tek çözümün geçmesi olduğunu bilen bir anne gibiyim. Sakin.. Ve şimdi bana zaman göstericek bu değişimi, nelerin değiştiğini..


Bacağı omzunda Buseden sevgilerle