Thursday, May 2, 2013

Macaron

Beni tanıyanlar bilir macaronla yaşadığım aşkı, onu gördüğüm anda nasıl tutulduğumu. Her yediğim macaronun ardından bir de derin düşüncelere dalarım ben , kendi içimde not veririm sanki , bir daha onu yiyip yemeyeceğime karar veririm. Ve daha sonra kesin lezzetler belirlerim kendime; pierre herme nin magador'u gibi ya da laduree nin marie Antoinette 'i gibi ya da Paul'un yeşil elması gibi ya da larnicol'un blueberrysi gibi... Benim listem uzar gider böyle. Ama bugün belki de listemin en değişmez zirvesini buldum! Bugün öyle bir lezzet tattım ki! Siz deyin uçuyorum ben diyim uçtum! Sanırım Değişmez bir numaram , benim harika lokum geçici şehrim bordeaux da karşıma çıktı! O iki çeşit benim canım iki çeşidim; caramel sale ve akçaağaç şurubu-pekan. Sanırım bu nokta da yapabileceğim tek şey şükretmek ve dönene kadar bu zevkin tadını çıkarmak.

Macaronla aramda ki ilişkiyi bilen bilir, onu yemesem de olur , görsem baksam yeter bana. Macaron mu benim dünyam acaba? Hem çok yakın zaman için de bir macaron dövmesi de yolda. 

Şimdi bana söyleyin siz hiç bir macarona aşık oldunuz mu? Ben defalarca kere oldum!