Sunday, June 30, 2013

Passe, passe, passera

  Yazmayalı ne kadar da uzun zaman olmuş! Kendimle ve ruh halimle o kadar meşguldüm ki ondan olsa gerek. Neyse ki büke gelmek bana çok iyi geldi. Nankörlük etmek istemem ama ne olursa olsun güzel olduğu kadar zor bir deneyimdi fransa. Şimdiyse belki de bana bu hayatta en çok huzur veren yerdeyim Pazartesi dönmenin sıkıntısını yaşıyorum. Neden mi seviyorum bükü bu kadar, belki 22 yaşındayım ve 13 senedir buraya geliyorum ,belki kabaklı gözlemeye ve damat tatlısına bayılıyorum, belki düğünlerinden hoşlanıyorum, belki huzurlu yürüyüşleri seviyorum, belki cindyi kendi köpeğim gibi benimsiyorum, belki tanıdığım herkesi ailem gibi görüyorum, belki derin ve Berrak denize bayılıyorum, belki bu sakinlikte kendimi buluyorum. Sonuç olarak 1 ayı devirdim yine burada ve Ağustos ortasında gelmeyi iple çekiyorum. Bazen hayat işte bu kadar sıradan olsun istiyorum. Çekişmesiz, çabasız, sade ve mutlu. Neyse payamlarımı yemeğe gideceğim ve bundan sonra yazma dünyama geri döneceğim.

Bises a Bük :)