Sunday, December 8, 2013

Güneşi beklerdim


 Ben her gün güneşi beklerdim. Kocaman camımın yanındaydı yatağım, gözümü açardım beklerdim. Gelmezdi bazen günlerce, aslına bakarsanız haftalarca. Ama ben yine de güneşi beklerdim. Tenim gitgide beyazlardı korkardım ama beklerdim. Ne zaman ki güneş çıktı fırlardım sokağa, koşardım larnicol'a. Alırdım bir poşet doldururdum macaronları. Ben en çok yabanmersinli severdim. Koşardım brioche a bir baget kapardım hemen, yanında ki suya bagetten fazla para öderdim. Jardin public e gitmeden meyva alırdım genelde hep berry kapardım. Ömürlük berry yemiştim. Bazen bir minik şarap ve İngiliz cipslerinden de alırdım ve aslında çok severdim. Park nasıl dolu olurdu çünkü sadece ben beklemezdim güneşi, herkes beklerdi. Kendime bir yer bulurdum çimlerde, yayardım ceketimi. Kıvrıla kıvrıla aldıklarımı yerdim. Yetmezdi ordaki minik büfeye dadanırdım ve almaya ve yemeye ve içmeye devam ederdim. Sonra uykum gelirdi. Altımda ki ceketi alır üstüme örterdim. Çoraplarımı çıkarırdım yıllardır güneş görmemiş ayaklarım ısınsın isterdim. Uyanırdım sonra yine kedi gibi mayışıp güneşin bedenimi sarmasını beklerdim. Ben hep beklerdim. Sonra güneş terk ederdi şehrimi. Toparlanırdım eve dönerdim. Ertesi sabah yine beklerdim. Haftalarca gelmeyecek olan o güneşi beklerdim. Geldi mi sadece bana değil şehrime hayat gelirdi. Bize hayat gelirdi. Ve biz bıkmadan her sabah o güneşi beklerdik. Kocaman camımın yanındaydı yatağım, gözümü açardım beklerdim.