Monday, February 3, 2014

şirin turuncu koltuk


 Şirin turuncu bir koltukta oturmuş beni alıcak uçağı bekliyorum şimdi sakince. Ben çok severim turuncuyu ama en çok da moru.  Kulağımda Gulya var. Kimseye aldırmadan hayallerimde dans ediyorum tam da bu turuncu koltukta. Ritimle artan bir yazma hızım da var aslında. Severim ben havaalanlarını bazen gidiştir yeni maceralara, bazense dönüştür alışkanlıklara. Hep bir ritim vardır burda hep duygular, hep anılar, hep bir koşturma ve hep bir heyecan; bazen yeniye bazen korkuya duyulan heyecanlar. Çoğumuz farketmeyiz belki ama insanlar buraya herşeyi arkalarında bırakıp gelirler aslında. Tüm dünyalarını arkalarında bırakıp yeni bir Dünya' ya gitmek için gelirler ama bazen beraberlerinde hep götürdükleri şeyler olur hayatlarında, usulca Gulya dinleyen biri daha olur hayatlarında. Şirin turuncu koltuğumda oturmuş Gulya dinliyorum belki de usulca bize ne diyceksiniz bundan ama ben yine de anlatmak istiyorum. Severim havaalanlarını sizi hep bambaşka bir Dünya'ya taşır, alır ve bambaşka bir Dünya'da bırakır ama bazen nereye giderseniz gidin ne kadar uzağa, ne kadar yakına, ne kadar soğuğa, ne kadar farklıya, ne kadar başkaya tek bir eviniz vardır aslında. Bazen bir Gulya sizin tek eviniz, olmak istediğiniz tek yerdir aslında.